Blog

Cilt lekelerini sıkarak yok etmek isteyebilirsiniz ama bu yüzünüzde koyu lekelere neden olabilir. Lekeleri tedavi etmenin ilk adımı bir dermatoloğa danışmaktır. Sahip olduğunuz cilt tipini tedavi etmek için doğru kremi kullanmalısınız. Cilde zarar vermeyen nazik, doğal bir tedavi olmalıdır.

Muhtemelen C vitamininin antioksidan faydalarını duymuşsunuzdur, ancak cilde faydaları nelerdir? Bu güçlü maddenin hiperpigmentasyon görünümünü veya düzensiz cilt tonunu azalttığı gösterilmiştir. Bu pigmentasyon, melanositleri melanin üretmeye teşvik eden stresten kaynaklanır. Melanositleri aktive eden enzim olan tirozinazın aktivitesini inhibe eden C vitamini, koyu lekelerin görünümünü azaltır ve eşit bir cilde katkıda bulunur.

Propolis, cildiniz için kullanabileceğiniz en iyi takviyelerden biridir. Sağlıklı bir cilt için gerekli olan nemi yatıştırmaya ve emmeye yardımcı olur. Etkili bir anti-inflamatuar ve aynı zamanda hiperpigmentasyon veya düzensiz cilt tonundan muzdarip insanlar için önemli olan güçlü bir anti-mikrobiyaldir. Anti-mikrobiyal ve anti-inflamatuar özelliklerine ek olarak propolis, C vitamini kremlerine ve serumlarına harika bir katkı sağlar ve cildinizin sağlığını güçlendirmenin harika bir yoludur.

Birçok insan, omega-3 yağ asitlerinin kardiyovasküler sağlık için yararlarından emin olmasa da, bazı araştırmalar, bunların KVH risk faktörlerini düşürmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Diğer çalışmalar, kalp krizi risklerini bile azaltabileceklerini öne sürdü. Bununla birlikte, omega-3 takviyeleri ile ilgili çalışmaların ne kadar iyi yürütüldüğü konusunda endişeler var. Yayın yanlılığı da dahil olmak üzere diyet takviyelerinin kullanımıyla ilişkili çok sayıda risk vardır. Örneğin, çalışmalar alınan EPA ve DHA takviyelerinin miktarını her zaman doğru olarak bildirmemiştir.

Sağlık için beta glukan kullanmak, bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin iyi bir yoludur. Beta glukanın farklı özelliklere sahip olduğunu ve farklı bireyler üzerinde farklı etkileri olabileceğini belirtmek önemlidir. B-glukanın bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri genellikle belirli bir molekül tipine atfedilir. Bazı çözünür glikanların HIV tedavisinde yardımcı olduğu bilinmektedir.

Magnezyumun sinir iletimi ve nöromüsküler iletimde önemli bir rolü vardır. Ayrıca nöronal hücre ölümüne yol açabilecek aşırı uyarılmaya karşı koruyucu bir rol oynar. Bu yüzden magnezyum eksikliği, pek çok nörolojik rahatsızlıkla ilişkilendirilmiştir. (1) Benzer şekilde, araştırmalar nörolojik fonksiyonlarımızın normal bir şekilde işleyebilmesi için D vitaminine ihtiyacımız olduğunu, D vitamini eksikliğinde de nörolojik hastalıkların meydana gelebileceğini ortaya koyuyor. (2)

Kolajen, vücudun bağ dokularının önemli bir bileşenidir. Dermisin destekleyici matrisini oluşturmanın yanı sıra cilde sıkılığını ve elastikiyetini verir. Vücuttaki kolajenin çoğunluğu, esas olarak dermiste bulunan mezenkimal hücreler olan fibroblastlar tarafından üretilir. Elastin, kolajenin bir diğer önemli bileşenidir, ona esneme ve deforme olma esnekliği verir ve dokuların orijinal konformasyonlarına geri dönmesine izin verir.

Kolajen, insan vücudunun protein yapısının yaklaşık üçte birini oluşturan çok önemli bir proteindir. Kaslar, kemikler, tendonlar ve bağların yapısını oluşturan kolajen aynı zamanda kan damarları, dişler ve gözü oluşturan katmanlarda da bulunur. Vücudun her yerinde bulunan bir protein olan kolajen, yaşlandıkça azalmaya başlamaktadır. Kolajen içerikli besinler ve düzenli olarak kullanılacak cilde kolajen takviyesi ile cilt, eklem ve kaslara kolajen desteği vermek mümkündür.

Medical Park Uşak Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferit Sarı, mevsim geçişlerinde sıcaklık normalin üzerinde olduğunda öncelikle deri, böbrekler ve akciğerlerin tepki gösterdiğini söylüyor ve ekliyor: “Deri sıcaklık seviyesi arttığında terleyerek vücut ısısını dengede tutmaya çalışırken, böbrekler vücuttaki su oranını korumak için idrar üretmez. Akciğerler de vücuttaki suyu buharlaştırarak dışarıya atar. Aniden soğuyan havalarda ise vücut dengesinin korunabilmesi için ısı düzenleyici merkezin enerjiye ihtiyacı vardır. Bu nedenle mevsim geçişlerinde sağlıklı ve düzenli beslenmek, mevsime uygun kıyafetler giymek oldukça önem taşır. Ayrıca kronik hastalığı olan kişilerin de beslenme ve uyku düzenine, vitamin takviyelerine daha fazla önem vermesi gerekir.”

Askorbik asit olarak da adlandırılan C vitamini, insan vücudunda çok önemli görevleri bulunan bir besin ögesidir. Suda çözünen vitamin türleri arasında yer alan askorbik asit vücut tarafından üretilemediğinden gereksinimin tamamı besinlerden alınmalıdır. Vücutta iyileşmeyi sağlayan bir protein olan kolajen sentezinde görev alan C vitamini yaraların iyileşmesi ile kıkırdak, kemik ve dişlerin onarımını sağlar, sağlıklarını korumaya yardımcı olur. Bunların haricinde de insan vücudundaki pek çok biyolojik fonksiyonun yerine getirilmesine katkı sağlayan C vitamini, antioksidan özelliğe sahiptir.

Covid-19 salgınından sonra adını sıkça duyduğumuz Çinko, vücudun üretemediği veya depolayamadığı bir elementtir ve vücut tarafından hücre üretiminde ve bağışıklık fonksiyonlarında kullanılır. Büyümenin, cinsel gelişimin ve üremenin de önemli bir parçası olduğu bilinmektedir. Bu mineral birçok yiyecek ile vücuda alınabileceği gibi takviyeler ile de desteklenebilir. Covid-19 tedavisinde ülkemizde hastalara çinko takviyeleri yapıldığı ve çinkonun hastalarda vücuttaki virüsün azalması için çinko alımı son derece önemli olduğu uzmanlar tarafından belirtilmekte.

D vitamini, kalsiyum ve fosforun sindirim yollarında kullanımı ve emilimi ile özellikle çocuklarda büyüme için gereklivitamin. Güneş ışığı vitamini olarak da adlandırılan, yağda çözünen bir vitamindir.

Günümüzün önemli sorunlarından biri de toplum sağlığını yakından ilgilendiren Polen Alerjisi konusudur. Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere pek çok ülkede alerjik hastalıklar gittikçe artan bir eğilim göstermektedir. Her yaş grubundan insanı etkileyebilen bu hastalık nedeni ile kişilerin yaşam kalitesinde istenmeyen bir azalma ile karşılaşılabilir. Alerjenler arasında yer alan polenler en fazla dikkat çekenlerden biridir ve […]

Deve dikeni bitkisinin tohumundan elde edilen silymarin ya da milk thistle; karaciğer koruyucu ve yenileyici özelliği ile çok eski zamanlardan beri bilinmekte ve siroz, hepatit gibi çeşitli karaciğer hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca toksin ve mantar zehirlenmeleri, yılan sokması, böcek ısırıklarının tedavisinde yaklaşık 2000 yıldan beri kullanılmaktadır. (1) Güçlü bir antioksidandır. Antioksidan etkisi, birçok kanser tipinin yayılmasını azaltabileceğini düşündürmektedir. Toksik etki ile bozulmuş immün sistemini düzenler. Antienflamatuar, antiapoptotik, antikarsinojenik, antiviral, antifibrotik ve antianjiojenik özellikleri bildirilmiştir. Melanoma (cilt kanseri) hücrelerinde ultraviyole uygulamasına karşı koruyucu etkisi vardır. Prostat kanserinde iyileşmeye katkı sağladığı tespit edilmiştir.